Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİLİM KURGU FİLMİNDEN FIRLAMIŞ TEKNOLOJİ: CRISPR

 Günümüzde genetikle alakalı  birçok çalışma yapılmakta ve bu çalışmalardan bir tanesi şu sıralar herkesin dilinde olan CRISPR peki nedir bu CRISPR? Genom düzenleme için kullanılan bir teknolojidir CRISPR. Aslında CRISPR/Cas9 sisteminin çıkış noktası bakte ri ve virüsler arasındaki etkileşimdir. Bu etkileşim şöyle gerçekleşir: Virüsler bakterilere saldırırken, bakteri yüzeyine tutunur ve bakteriye kendi DNA’sını enjekte eder. Bu virüs DNA’sı, bakterinin genetik yapısına girerek virüslerin üretilmesine neden olur. Bakteriler bu duruma karşı bir korunma mekanizması geliştirmişlerdir. Bu sistemde virüsün DNA parçası bakterinin Cas9 enzimi ile taranır. Bakteri, virüs DNA’sını tanımladığında bu  enzim yardımıyla keser. Bilim insanları bunu bir genoma uygularken ilk olarak DNA ya zarar vermek zorunda. Bu zarar çift sarmalın iki sarmalında da oluşan bir yırtılma şeklinde oluşuyor. Sonra hücresel yenilenme devreye giriyor ve bilim insanları bu yenilenme sürecini istedikleri

KÜRESEL KRİZ

           Bir süreliğine de olsa insanlar evlerine  çekilip ,arabalar yollardan kalkınca ,fabrikalar şalter indirince şehirler hayvanlara kaldı .Hayvanlar insanların işgal ettiği alanların kontrolünü geri almaya başladı . Dünyamız biraz da olsa nefes aldı .İspanyol gribinden beri hiç bir yılda doğaya karbon salınımı bu kadar azalmamıştı. Fakat hayat normalleşmeye başlayınca küresel iklim değişikliği tehdidi tekrar baş gösterecek .Umudumuz covid-19 salgınının insanlarda uyandırdı bilincin küresel iklim değişikliğine karşı duyarlılığı arttırması .Evlerimizde  kaldığımız bu günlerde küresel ısınma ve küresel iklim değişikliğine karşı bilgilenip daha duyarlı olmalıyız.            Ne kadar farkındayız bilinmez ama belki de insanlık tarihinin en büyük tehdidi ile karşı karşıyayız iklim değişikliğinin etkilerini günbegün daha net görüyoruz her gün buzulların erimesinden  sellere kuraklıktan çölleşmeye kiraz bahçelerini kış ayında çiçek açmasından tutun kasırgalara   denizlerin yük

BİR ÇINARIN ŞAHİTLİĞİ

Saatin tik takları mıydı zamanın geçmesine neden olan yoksa tenimizi üşüten yağmur muydu toprağı yavaş yavaş çamura dönüştürüp peşinden sürükleyen? Belki de yüzümüzde beliren çizgilerdir bize zamanı hatırlatan. Hepimiz otobüsü kaçırmışızdır işte bir daha bir daha bakarız o zaman saatimize acaba kaçırmak mıdır işin özü?   Bizim mahalle her zamanki rutinine isteksizce uyuyordu, Bakkal S…. pek umursamazca her sabah açıyordu ekmek teknesini ya da M…… Amca ekmeği hızlı hızlı yüzlerce derece sıcağa sürerken hep aynı bakış vardı. Bu rutine sıkılmadan katlanabilen tek biri vardı ki gelin size onu biraz anlatayım. O ki mütevazi ve bir o kadar da eğilmiş kollarına rağmen hala dimdik ayakta durabilen şahit olduklarına karşı aşırı soğukkanlı aynı zamanda gerçek bir şahit bir gözlemci... Yalnız mıydı derseniz kendi çapında dostları vardı. Lakin yorgundu bunu her halinden anlayabiliyordum. Memur A….’in oğlu mezun olup mahalleden ayrılınca da o vardı Kasap K….’ın afacan oğlu düşe kalka bisikle

Hayat değerle yaşama değer

 Değer, bir topluma ait maddi ve manevi ögelerinin bütünüdür.  Bu yönü ile toplumun varoluşu ve varlığını devam ettirebilmesi ancak sahip olduğu değerlerde mümkündür. Bir bakıma ait olduğu toplumun kıymetidir değer.    Madem toplumu toplum yapan kilit taşıdır değer, o halde hayat değerler ile yaşamaya değer.  Gelin değerlerimizin izlerine beraber bakalım. Sultan Alparslan’ı Anadolu’ya getiren durum ait olduğu değerlerin yaşatılması ilkesidir. Onun adı sahip olduğu değer anlayışı neticesinde asırlar geçmesine rağmen Anadolu’nun Türk yurdu olması ile özdeşleşmiştir.  Bir başka değer izi Ahi Evran. Anadolu’da ekonomik güvencenin sağlanması için temeli dürüstlük ve çalışkanlık ilkelerine dayanan Ahilik teşkilatını kurmuştur. Ona bu teşkilatı kurmasında öncülük eden yine sahip olduğu değerleriydi.  Bir diğer örnek Fatma Bacı. Hatun Ana diye de bilinen bu kadın Ahi Evran’ın eşidir. Ahilik teşkilatını destekler nitelikte Anadolu’da Bacılar Birliğini kurmuştur. Birçok yönde hi

MODERN İNSANIN BUNALIMLARI -ALGI YÖNETİMİ-

Tüketim Çılgınlığı, Savaş, Nefret; Paylaşmak, Barış, Sevgi… Az önce iki farklı gruptan altı farklı kelime okudunuz sol gözünüzü ilk üçlü ile sağ gözünüzü ikinci üçlü ile bağdaşlaştırın ve uzun vadeli olarak yaşadığınız olayları gözlemleyin ve bakalım Modern(!) dünyada algı yönetimi kavramı ne kadar hayatımıza girmiş, ilk gördüğünüz üç kelime ikinci grubun önüne nasıl geçmiş. Modern İnsanın Bunalımları serisinin ilk yazısı modern insanın çelişkileri ve bunların sebeplerine yönelikti. Şimdi ise insanın kavrama akılda düşünerek sonuçlandırma işlemlerinin sonucu olan algı kavramı karşımıza çıkıyor ki şirketler, ülkeler, düzenler, patronlar, reklamlar (ve anneler komşu çocuğu yaklaşımıyla bizler üzerinde bir algı yönetimi örneği sergilerler) bizleri bizim algımız üzerinden yönetiyorlar yönlendiriyorlar ve yorulmak istemeyen beynimizi çoğunlukla çemberin içine alıyorlar. Peki algı kavramı tam olarak nedir?  Algı duyusal organlar tarafından alınan bilgilerin yakalanmasını s

TARTIŞMALI DEVRİM: 5G

5G teknolojisi 3G den 4G ye geçiş gibi basit değil. 4G ye (Türkiye de 4.5G) geçerken yalnızca hız artmıştı, evet 5G de de hız artıyor fakat gecikme süresi 20 – 30 ms’den* 1 ms’ye düşüyor. Bu düşüş IOT (nesnelerin interneti ) teknolojisini imkânlı kılıyor. Basit bir örnekle otonom bir araba sisteminde aracınızın önüne başka bir araç çıktığı zaman yapay zekânın aracı algılayıp frene basması için 20 ms gecikme yeterli olmuyordu. Fakat 1 ms tepki vermek ve çarpmadan durmak için gayet yeterli. 5G teknolojisinde indirme hızı çok çok artıyor şu anda 4G’nin ulaşabildiği hız 1 gbps** - evdeki internet hızı 50 mbps’yi*** geçemese de teorik hız bu- 5G’nin ulaşacağı hız 10 gbps yani 10 kat artıyor. Yani teorik olarak 100 GB’lık bir oyunu 10 saniyede, 2.5 saatlik bir filmi ise 2 saniye de indirebilirsiniz. Bu çok çok küçük bir süre. Gecikme süresi de çok düşeceğinden 5G oyunculara oldukça umut veren bir teknoloji. 5G teknolojisi devrim niteliğindedir. Yalnızca internetin hızı artmıyor

OSMANLIDAN MİRAS UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ SANAT “FİLOGRAFİ”

Filografi tarihi aslında çok eskiye dayanmakta ve doğuş yeri Orta Doğu olarak gösterilmektedir. Diğer sanat dallarında olduğu gibi filografi de çevre ülkelere yayılarak zamanla bütün dünyanın bildiği bir sanat olmuştur. Nasıl ortaya çıktığı hakkında kesin bilgi olmasa da Osmanlı döneminde de pek çok kişi tarafından icra edilmiş ancak koşulların yetersizliği ve sanatın gereklilikleri yüzünden Osmanlı’nın son dönemlerinde çok arka planda kalmıştır. Sabır gerektiren bir sanat olması nedeniyle yakın tarihte az icra edilmekteydi ama son zamanlarda günümüz sanatçılarından bazıları bu sanata el uzatıp karanlıklardan çıkarmış ve başkalarına öğretmişlerdir. Bu nedenle filografi günümüzde gittikçe adını daha fazla duyurmaya başlayan, belki de eski ününe kavuşan bir sanat haline gelmiştir. Filografi, bir ahşap ya da sunta panonun üzerine çiviler çakılıp aralarını nizami bir şekilde teller ya da iplerle doldurma işlemiyle yapılan bir sanattır. Özellikle hat yazıları, çiçek desenleri ve ha