Değer, bir topluma ait maddi ve
manevi ögelerinin bütünüdür. Bu yönü ile toplumun varoluşu ve varlığını
devam ettirebilmesi ancak sahip olduğu değerlerde mümkündür. Bir bakıma ait
olduğu toplumun kıymetidir değer.
Madem toplumu toplum yapan kilit
taşıdır değer, o halde hayat değerler ile yaşamaya değer. Gelin
değerlerimizin izlerine beraber bakalım.
Sultan Alparslan’ı Anadolu’ya getiren
durum ait olduğu değerlerin yaşatılması ilkesidir. Onun adı sahip olduğu değer
anlayışı neticesinde asırlar geçmesine rağmen Anadolu’nun Türk yurdu olması ile
özdeşleşmiştir.
Bir başka değer izi Ahi Evran. Anadolu’da
ekonomik güvencenin sağlanması için temeli dürüstlük ve çalışkanlık ilkelerine
dayanan Ahilik teşkilatını kurmuştur. Ona bu teşkilatı kurmasında öncülük eden
yine sahip olduğu değerleriydi.
Bir diğer örnek Fatma Bacı. Hatun Ana diye
de bilinen bu kadın Ahi Evran’ın eşidir. Ahilik teşkilatını destekler nitelikte
Anadolu’da Bacılar Birliğini kurmuştur. Birçok yönde hizmeti bulunan bu
birliğin kurulmasında elbette kendisine öncülük eden değerler vardır.
Bir değer sultanı Fatih Sultan Mehmet Han.
Her sultanın hayallerini süsleyen bir şehir olmuştur İstanbul. Bu güzide şehir
elbette Mehmet hanın da hayallerini süslüyordu. İnancı ve değerleri
müjdelemişti bu şehri Mehmet Han’a. Ona fatih unvanını kazandıran bu şehri
fetih etmesinde elbette değerleri büyük bir yer tutuyordu.
Bir diğer değer izi Evliya Çelebi. 17.
Yüzyılda gezdiği yerleri ait olduğu toplumun değer penceresinden gözlemleyerek
Seyahatname isimli eserini oluşturmuştur. Unesco 2011 yılını değerleri ile öne
çıkmış bu önemli şahsın ismi ile taçlandırmış ve Evliya Çelebi Yılı ilan
etmiştir.
Biz toplum olarak ve inancımız gereği
düşünmeye önem veren bir yapıya sahibiz. Filozofların babası diye bilinen
“Muallimi Evvel” unvanı alan Aristo’dan sonra düşünen araştıran bir kişilik
olan Farabi kendini geliştirerek “Muallimi Sani” unvanını elde etmiştir.
Erdemli bir insan olan Farabi’ye bu başarıları getiren sebep elbette sahip
olduğu değerler ilkesi ile yola koyulmuş olmasıydı.
Bir başka değer izi Barbaros Hayreddin.
Devrin korsanlarını ortadan kaldırmıştı. Adı Akdeniz’in Türk gölü olması ile
özdeşleşmiştir. Onun başarılarını gören Kanuni Sultan Süleyman onu Kaptan-ı
Derya yapmıştır. Onu gözü pek bir denizci yapan elbette sahip olduğu
değerlerdi.
Değerlerin etkisi her zaman iyi günde
görülmez aksine en acı ve en zor günde de görülmektedir. Balıkesir'in
Havran İlçesi Çamlık köyünde dünyaya gelen Seyit Onbaşı 215 kiloluk top
mermisini tek başına kaldırıp İngiliz donanmasının gözdesi olan Ocean
Zırhlısını Çanakkale Boğazına bu top mermisi ile batırmıştı. Ona bir insanın
tek başına kaldıramayacağı bu ağırlığı kaldırtan kuvvet elbette sahip olduğu
değerlerde gizlidir.
Bir devrin sona ermesi yeni bir devrin
başlangıcının habercisidir. İşte tam böyle bir zamanda Mustafa Kemal
Atatürk Milli mücadelenin fitilini ateşleyerek bağımsız hür ve güçlü bir
devletin temelini atmıştır. Ona bu uğurda öncülük eden elbette sahip olduğu
değerleriydi.
Başka bir değer izi Oktay Sinanoğlu. Kimya
alanında kendisini geliştirmiş ve okuduğu bölümleri birincilik ile bitirmişti.
26 yaşında dünyanın en genç profesörü olmuştu. Ona bu başarıyı kazandıran durum
elbette sahip olduğu değerleridir
Bu izler saymakla bitmez. Son olarak
günümüzün bilim adamlarından olan gururumuz Aziz Sancar’ı da bu bağlamda
değerlendirmek istiyorum. Yurt dışında uzun süren çalışmaları ile Ülkemizin
adını en güzel şekilde temsil etmiştir. O bu temsili 2015 yılında Nobel Kimya
Ödülü’nü kazanarak taçlandırmıştı. Ayrıca aldığı ödülü kendisine değil
milletine ve milletinin bağımsızlığında büyük payı olan Mustafa Kemal Atatürk’e
ithaf ederek Anıtkabir’e bırakması elbette anacak sahip olduğu değerler ile
izah edilebilir.
Bütün bu örnekler toplum fertlerinin ortak
duygu ve düşüncelerini yansıtan, toplumun birliğini güçlendiren, toplumsal
kurallara temel oluşturan değerlerin önemini göstermektedir. Madem toplumu
toplum yapan kilit taşıdır değer, o halde hayat değerler ile yaşamaya değer.
Muhammed BAYRAK
Yorumlar
Yorum Gönder