Geçtiğimiz yılın Aralık ayı idi. Kilometrelerce uzak Çin’de ortaya çıkan görünmez düşman, aslında çok uzaktı ama hayatımızın tam içindeydi. Farkında değildik, uzak dedik, çok önemsemedik ilk başlarda… Uzaklarda yaşananlara seyirci kaldık uzun bir süre. Hollywood filmlerindeki birçok virüs filmlerini izler gibiydik.
Ne zaman ki görünmeyecek kadar küçük olan bu şey, hızla hayatımıza girene ve dünyaya “dur” diyene kadar!
Adeta bir mesajı var tüm insanlığa, belki de unuttuklarımızı kaybettiklerimizi hatırlatıyor bize…
Doğa; gücünü, insanoğluna yaşattığı olaylarla ve bu olaylar karşısında bizim çaresizliğimizle gösteriyor. Adeta doğa insanlığa ders veriyor ve belki de çok uzun zamandır ihtiyacı olan dinlenme sürecini yaşıyor.
Doğa; onunla uyumlu yaşamamız gerektiğini, hayvanların bir hayatları olduğunu, temiz havaya, temiz gıdaya, güneşe, küçük bir çiçeğe bile ne kadar muhtaç olduğumuzu hatırlatıyor.
Dünya koşuşturmasında belki hiç önemsemediğimiz sağlığımızın, bir dileğin ötesinde olduğunu anlamayı, aldığımız her nefese şükretmemizi, ülke ekonomilerinin bilimi geliştirmek için ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor
Çok temiz olduğumuzu düşünürken yahut temizliğimize çok da önem vermezken, görünmez düşmanla birlikte; savunmasız bir temizlik anlayışımız olduğunu ve hijyenin bağışıklık sistemimiz kadar sağlığımız için önemli olduğunu, el yıkamanın bile binlerce versiyonunu öğrendik. Temizlik girmeyen her yere ölümün girebileceğini ve belki de ilk defa duyduğumuz sosyal mesafe kavramını öğrendik.
Özgürce sokaklarda dolaşabilmenin ne demek olduğunu, iki adım ötede bile olsalar sevdiklerimizi istediğimiz an görebilmenin yolunun da özgürlükten geçtiğini anladık.
Dünyevi koşuşturmalarımızı bahane ederek her şeyi ötelediğimizi, iç dünyamıza dönerek unuttuğumuz değerleri hatırlamayı, evimizde zaman geçirmenin sadeliğini, hayatın karmaşasında ailemiz ile samimi vakit geçirmeyi ne kadar ihmal ettiğimizi öğrendik.
Dünya hayatına, iş hayatına, başarıya, para ile ölçülebilen şeylere ne kadar anlam yüklediğimizi, gelecek kaygısı ile sahip olmaya çalıştığımız her şeyin bir anda önemini yitirebildiğini hatırladık.
Anı yaşamanın ne demek olduğunu, her an her şeyin olabileceğini, mutlu olmanın bireysel değil herkesin mutluluğuyla bir olabildiğini hatırladık ..
Anı yaşamanın ne demek olduğunu, her an her şeyin olabileceğini, mutlu olmanın bireysel değil herkesin mutluluğuyla bir olabildiğini hatırladık ..
En önemlisi de dünyanın kontrolünün bizde olmadığını öğretti bize görünmez düşmanımız Korona…
Hayırlısı ile bir süre sonra Korona kabusu daha fazla hayatımızda olmayacak, bitecek. Belki bu süre uzun bir süre sonra olabilir ama asıl önemli olan biz de neler bıraktığı olacaktır. Dilerim ki bugünleri unutmayarak, kalan hayatımızı; bilinçle ,kıymet bilerek daha dolu dolu yaşarız.
Selam ve dua ile
Ebru Odçıkın
Yorumlar
Yorum Gönder