Offf! Sıktı ama şu Korona muhabbeti dediğinizi duyar gibiyim ama bence o kadar peşin hükümlü olmayın. Çünkü geçmişte yaşanmış salgın hastalıkların çözüm yolunu ararken kullanılan metotlar, bugün bizim için bu zorlu süreçten bir çıkış yolu olabilir. Çünkü tarihimizden sağlık ve ekonomik şartlarının günümüze göre çok daha kötü olduğu zamanlarda, insan vücudu üzerinde çok daha ağır sonuçlar doğuracak sayısız virüs çeşidi geçmiştir. Peki, bu virüsler nasıl çıkmış, ne kadar sürmüş, ne kadar can almış ve en önemlisi nasıl son bulmuş. İsterseniz hızlıca şu virüslerin tarihine bakalım…
Antoninus (Galen) Salgını
Milattan sonra 165 ve 180 yılları arasında yaşanan salgının Doğu seferinden dönen Roma İmparatorluğu askerleri tarafından getirildiği varsayılmaktadır. Günde yaklaşık 2000 kişinin ölümüne sebep olduğu bilinen İlk büyük veba salgınıdır. Hastalığın çiçek ya da kızamık olduğunu söyleyenler olsa da gerçek sebebi tespit edilebilmiş değildir Tabii dönemin şartlarına göre çok büyük bir salgın olduğunu Roma imparatorları Lucius Verus ve Marcus Aurelius Antoninus’un hayatlarını kaybetmesinden anlıyoruz. İmparatorluğun bu salgında nüfusunun yüzde otuzunu kaybettiğini söyleyen kaynaklar mevcuttur.
Jüstinyen Vebası
541 yılında Avrupa'da başladığı tahmin edilen salgın kısa sürede Mısır Filistin Suriye ve Anadolu'ya sıçradı. Her ne kadar şehir kapıları kapatılsa da şehre getirilen malzemelerin arasındaki fareler tarafından Konstantinopolis’e de taşındı. Farelerin tüyleri arasında gizlenen küçük böceklerin insan vücuduna girip veba mikrobunu akıtması ile kısa sürede insanların bağışıklığını çökerten virüs, mezar yerlerini dolduracak seviyeye ulaşınca ölüler denize atılmaya başlandı Tabii bu arada ciddi karantina önlemleri de alındı ve virüs zamanla kendiliğinden yok oldu. Umarım herkes karantina kurallarına uyuyordur!!!
Kara Veba
1346-1353 yılları arasında yaşanan kara veba salgınının 75 ila 200 milyon insanın canını aldığı tahmin ediliyor. Avrupa nüfusunun büyük bir çoğunluğu bu salgında can verdi. Orta Asya-Anadolu derken Moğol Ordusunun vebalı cesetleri mancınıkla Kırım’a atmasıyla Avrupa'ya taşınan kara veba Avrupa'da sayısız soylunun da sonu oldu. İhmalkârlıklar salgının 1700'lü yıllara kadar devam etmesine sebep olmuştur.
Devam eden yıllarda Amerikan yerlileri suçiçeği ile tanışmış, Cocoliztli salgınları ve çeşit çeşit Kolera salgınları yaşanmış art arda gelen Koleralardan sonra koleranın nedeni bulunmuştur.
Artık insanların korkulu rüyası haline gelen veba salgını ise 1855-1859 yılları arasında tekrar yaşanmıştır. Bu sefer Çin'den başlayan salgın etkisini yaklaşık 1 asır sürdürmüştür.980-1037 yılları arasında yaşayan Avicenna İbni Sina ise veba salgını için durgun Sular gömülmeyen, çürümüş cesetler, kayan yıldızlar, göktaşları, şiddetli ve sıcak rüzgârlardan dolayı havanın bozulması ve atmosfer kirliliğinin dengesiz bir duruma girmesine bağlıyor. Günümüz diliyle doğal dengenin bozulması diyebiliriz. Gerekli mesaj yerine gitti sanırım☺. Bitti mi dediğinizi duyar gibiyim biter mi? Bu sefer de tifüs ve ardından gelen tarihin en büyük salgın hastalığı İspanyol Gribi 500 milyondan fazla kişiye bulaştığı söylenen İspanyol gribi 100 milyondan fazla da can almış. İlginç olan kısmıysa doktorlar bu hastalığı tedavi etmeye çalışırken sıtma ilaçlarını denemişler. Korona tedavisinde de sıtma ilaçlarını denemiyorlar mıydı?
İspanyol gribinden Nazım Hikmet de şöyle bahsetmiş.
Seferberliği görmüşüz:
Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin,
Vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi
Bir de İttihatçılar, bir de uzun konçlu Alman çizmesi 1914’ten 1918’e kadar yedi bitirdi bizi
Gerçekten yemiş bitirmiş bizi İspanyol gribi ama zaman da zaman kontrol altına alınmıştır. Tabi Avustralya rehavete kapılıp her şey bitti karantinayı kaldırabiliriz diyene kadar. Yeniden yayılmaya başlayan salgın yine kontrol aldık derken 1919 Mayıs ayında Japonya’nın önlemleri gevşetmesiyle tekrardan yayıldı ve 1920 yılına kadar sürdü.
Aslında tarih bize rehavete kapılmayın, her şey bitti denildiğinde tersine dönebilir, temkinli olmakta fayda var diye seslenişini sürdüyor. Umuyoruz ki tarihimizden ders alıp, atalarımızın düştüğü hatalara biz de düşmeyiz. Ve derler ki: “Başkalarının hatalarından ders alın. Çünkü insan bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.’’
ENSAR POLAT
Yorumlar
Yorum Gönder